14 Haziran 2010 Pazartesi

Piçoz & Portoz Round 4

Sabah kalktık, herşey yerli yerinde. Piçoz ve portoz iyiler. Mamalarını verdik, sonra herkes işine koşturdu.
Benim işim biraz uzun sürdü bugün. Dolayısıyla eve geldiğimde saat akşamın 5 buçuğu olmuştu. Üst değiştirme, çocukkenki alışkanlıklarımızı sürdürerek el, yüz yıkama derken, Piçozumla Portozumun yanına koştum, nasıl olduklarına bakmak için.

Dünden beri içimde tuhaf bir sıkıntı vardı bu Piçoz'la ilgili. Ve kabusum gerçek oldu! Fanusa yaklaştığımda, Piçoz hafif yan yatmış, sadece ağzını oynatıyordu. Haliyle benim elim ayağım titremeye başladı. Allahtan Murat'ın gelmesi yakın, başladım onu beklemeye. Ama fanusa bakamıyorum, ya hareket etmiyorsa diye.

Neyse, Murat geldi. Hayvan bir-iki hareket yaptı, tekrar başladı yan durup ağzını hareket ettirmeye. Biz ne yapsak bilemedik. Bu sefer de büyük fanusa Piçoz'u, küçüğe Portoz'u almaya karar verdik. Belli ki hayvan küçükte nefes alamamıştı.

Değiştirdik yerlerini, başladık beklemeye. 15 dakika sonra, hayvan kendine geldi, kıpır kıpır yüzmeye başladı.
Allah fakire eşeğini önce kaybettirir, sonra buldururmuş misali, biz de Murat'la bayram yaptık haliyle :)

Sonraki roundda görüşmek üzere - umarım canlı olarak!!!

Hiç yorum yok: