3 Ağustos 2010 Salı

İrma...

Dün arkadaşım Gökçe, kısa bir tatile çıkmaya karar verdi.

Bir dakika, öncelikle Gökçe ile aramızdaki akrabalığı anlatmam lazım :)
Bundan 8 sene evvel, Gökçe'nin kedisi doğum yapmaya karar verdi! Ve 5 tane, birbirinden güzel bebek doğurdu. Annemin evde hayvan istememesinden mütevellit, ben önce pek sesimi çıkaramadım. Bu arada biz Gökçe'yle Bodrum'da tatildeyiz, kedi İstanbul'da doğum yapıyor. Neyse, Gökçe telefonla bağlantı kurup, soruyor bebeklerin nasıl olduklarını. Bende inceden anneme ayar çekmeye çalışıyorum:) Annem de yok alamayız, bakamayız falan diyor.

Baktım olacak gibi değil, ben de ağlama methoduna başvurayım dedim:) Sınırsız ağladım! Annem en sonunda kabul etmek zorunda kaldı! Biz İstanbul'a döndük, bebekler bu esnada büyümekteler.
İki tanesini, arkadaşları almış. Bana dediler ki, "Biz diğer ikisini vermeyi düşünmüyoruz. Sana da bu sonuncusu kaldı." Bana herşey uyar tabi o anda. Çünkü benim için en çirkin kedi bile dünya güzelidir.

Ben aldım 3 aylık bebişimi, adını da LOKUM koydum. Çünkü gerçekten lokum gibiydi, süper tatlı, koca kafalı, küçücük vücutlu birşeydi:) Ve benimki erkekti.
Gökçeler de 2 dişiyi tuttular ellerinde. Birine Pamuk, diğerine İrma dediler. Daha sonraki zamanlarda Pamuk'u vermek zorunda kaldılar. Ellerinde bir İrma kaldı.

Gökçe dün tatile gitti. E Lokum da Bodrum'da. Biz dedik ki, biz İrma'ya bakarız bir haftalığına. Aldık kızı getirdik:)
Önce çok huzursuzlandı, heralde yapamayacak filan dedik ama baktık akşama doğru alışmaya başladı. Evdeki koca giysi dolabının arkasına sığındı, orada uyuyor!

Bu arada, tam kız kedi! Cadaloz, kendini Murat'a sevdiriyor, kızlaraysa caarrr!!! Murat işe gidiyor, bu tüm gün dolabın arkasında. Heralde Gökçe gelene kadar çıkmaz diye düşünüyoruz biz. Akşam Murat gelince çıkıp sevdirmeyi biliyor yalnız:)

Gece oldu, yatalım dedik. Bu aralar sıcaktan uyumak da çok zor olmaya başladı. Güç bela daldık uykuya. Gece gözümü bir açtım, 2 yeşil göz! Gelmiş, ikimizin arasına yerleşmiş, tırr da tırr:) Bana öpücükler vermeler, ayağını Murat'ın omzuna atmalar...

En nihayetinde alıştı kızımız bize. Annesi bunu okuyorsa, merak etmesin :) Allahtan Lokum'a kavuşmamıza az kaldı, yoksa Lokum gelene kadar vermeyi düşünmezdim İrma'yı!

Bu arada, resmini koymadım, zira telif hakkı vermem gerekebilir:)

Hiç yorum yok: