25 Eylül 2010 Cumartesi

Bilgisayar Mühendisliği Tarihçem :)

Hatırlıyorum da ilk okul 4. sınıfa gidiyordum ve babam bana ilk bilgisayarım olan Escort 386 DX-40'ı almıştı. O zamanlar böyle Windows falan yoktu; bilgisayar açıldığı gibi dos 5.0'da karşına çıkardı. Eleman gelir 3-5 tane oyun yükler giderdi :) "c:\" da "lotus" yazardım "Lotus" denilen bence o zamanların en güzel yarış oyunu açılırdı, hem de iki kişilik oynanabiliyordu. Sonraları Pendik'te Berker abinin bilgisayarcısına gidip disket disket oyun alır onları bşlgşsayara yükleyip oynardım. İlk bilgisayarla tanışmam böyle olmuştu.


3 yıl sonra Pentium 133'üme kavuştum. 12x CD-Rom,32 GB Ram ve 3DFX kartı vardı. Bilgisayarı ilk aldığımızda çıkan sorunlardan dolayı devamlı olarak teknik servisten birileri geliyor ve bilgisayarın kasasını açıp birşeyler yapıyorlardı. Tabiki o zamanlar ne yaptıklarını anlamıyordum ama bu iş oldukça ilgimi çekmişti. Onlar gittikten sonra bende kasanın içini açıp, ne nereye nasıl takılmış deyip, parçaları söküp tekrar yerine takıyordum. Bilgisayarlar hakkında dergiler alıp birşeyler öğrenmeye çalışıyordum. Bir süre sonra oldukça fazla bilgi öğrendim ve bundan dolayı tabiki istekler arttı, çünkü okudukça teknolojinin ilerlediğini, yeni sistemlerin piyasaya çıktığını öğreniyordum.

Lise 1'e başlamadan önceki yaz babama ben bilgisayar almaya gidiyorum deyip soluğu Kadıköy'de almıştım. Fakat bir türlü aradığım sistemi bulamadım ve fiyatlar gerçekten gereksiz pahalıydı. Sonra "Yazıcıoğlu" diye bir hanın içine girdim. "Aman Allah'ım burası cennet" dedim :) Adamlar bilgisayar değil, bilgisayar parçaları satıyorlardı. Dükkan dükkan gezerek ordan bir parça burdan bir parça toplaya toplaya bilgisayar için gerekli herşeyi aldım. Unutmadan, ilk defa korsan yazılım olarak da Windows 98'imi aldım :)

Eve geldiğimde babam "hani bilgisayarın nerede?" dedi, ben de ellerimdeki poşetleri göstererek "işte burada" dedim. Neyse ben odama kapanıp yaklaşık 1 saat uğraştıktan sonra bilgisayarı bir araya getirdim. Düğmesine basıp açıldığını görünce havalara uçtum :) Sıra geldi bir sonraki aşamaya, ilk defa "Windows"u kuracaktım. Bu iş sandığımdan uzun sürdü çünkü iş Windows'u kurmakla bitmedi. Kutuların içinden birçok CD çıkmıştı. Sürücüleri yüklemem epey bir zamanı aldı. Sonuçta bu işide başarıp yeni aldığım oyunu bilgisayarıma kurup keyifle oynadığımı ve "vay bea nasıl yaptım ama" diye böbürlendiğimi çok iyi hatırlıyorum. İşte o zaman Bilgisayar Mühendisi olmaya karar verdim.


Üniversiteye başladığım da işin renginin farklı olduğunu gördüm. İlk dönemde tanıdık şeyler vardı, bilgisayar parçaları nasıl çalışır ne işe yarar falan filan. Ama ikinci dönemde derse girdiğimde hoca mavi bir ekranda birşeyler yazıyordu. "Bu ne lan" dediğimi çok iyi hatırlıyorum. Hocamız bu ekranda hiç anlamadığım şeyler yazıp programı çalıştırdığında, iki tane sayı yazıp "Enter" tuşuna bastı ve bilgisayar iki sayının toplamını ekrana verdi. Zaman ilerledikçe bu işin yeni bir dil öğrenmeye benzediğini anladım. Üniversiteyi okurken birçok program yazmıştım, fakat birşeyler öğrendiğimden ya da tek başıma karar verip bir program yazabileceğimden hiç emin değildim. Üniversitede bize sadece "C" ve "Java" öğretmişlerdi. Bunlardan "C" zamanını doldurmuş bir yazılım diliydi. Mevzun olduktan sonra "tamam Bilgisayar Mühendisi oldum ama ben ne bok yicem!" diye düşünmeye başladım. Daha sonra gazetede bir ilanda gördüğüm ve "Bilge Adam Yazılım Kursu"na katılmaya karar verdim. Kursta zaman ilerledikçe üniversitede aslında birçok şey öğrendiğimi fakat farkında olmadığımı anladım. Neden diyecek olursanız; aslında bütün yazılım dillerinde herşey aynı mantıkta çalışıyor fakat sadece yazım şekilleri farklı.


Sonuçta Bilgisayar Mühendisliğinin öyle bilgisayar parçası toplayıp programlar yüklemek olmadığını gördüm. O zamanlar bu tarz şeylerle uğraşmayı seviyordum fakat şimdi yaptığım işi bunlardan daha da çok seviyorum. Çünkü yazdığım kod bloklarının yaptığı işi binlerce kişi kullanıyor ve bundan mutluluk duyuyorum.
İşte benim hikayem böyle. Sizlerle paylaşayım dedim. yaptığı işten mutlu olan şanslı insanlardan bir tanesi de benim.

Hiç yorum yok: