8 Kasım 2010 Pazartesi

Pazar Kahvaltısı

   Geçtiğimiz Pazar sabahı, dört arkadaş, kahvaltı için sözleştik. Bu sefer farklı bir yere gidelim dedik ve Rumeli Hisarı'nın oradaki yerlerden birini teklif etti arkadaşımız İnci. "Peki" dedik, "öyle olsun". "Yeri bulabilir misiniz?" diye sordu İnci, biz de "Tabii buluruz canım, alt tarafı sahil yolu" diyerekten havalara girdik!
   Neyse, biz Pazar sabahı, Murat, Sinan, ben, bizim apartmanın önünde toplaşmaya karar verdik. Ama bekleriz Sinan gelmez. Bir arayalım ki, Bağdat Caddesi trafiğe kapatılmış, zavallım üst taraflardan kendine yol bulmaya çalışıyormuş. Yarım saat rötarla çıktık yola. Karşıya sorunsuz geçebildik ve sahile indik. Başladık sahil boyunca gitmeye. Gidiyoruz gidiyoruz, yol bitmek bilmiyor. İnci'yi arıyoruz, "Evet doğru yoldasınız" diyor, biz de devam ediyoruz gitmeye. Ancak bir türlü ulaşamıyoruz. Bu arada İstanbul'da yaşayan her vatandaş mı oraya kahvaltıya gider? Trafik felç. Ennihayetinde bir saat kadar gidip, bir yere sormaya karar veriyoruz. Peki adam ne dese beğenirsiniz? "Siz bir 30 km kadar ters gelmişsiniz, geri dönün!!!"
   Arada geçen konuşmaları, didişmeleri(!) es geçerek, sadede gelmek istiyorum :) Biz tam 2 saat rötarla kahvaltı yerine varabildik. Kızcağızı da 2 saat yalnız başına bekletmiş olduk. Oturduk ve menüde görebildiğimiz her çeşit kahvaltılığı sipariş ettik! Biraz karınlar doyunca, etrafa bakınmak aklımıza geldi! Önümüzde alabildiğine deniz manzarası. Gerçekten çok güzeldi. Şansımıza da bir gün önce sel götüren yağmur aralık vermiş, parlak güneş yüzünü göstermişti.
   Mekan Rumeli Hisarı'nın hemen yanında Lokma adında bir cafe. Çok kalabalıktı, o yüzden servis biraz yavaştı ama keyifli geçtiğini söyleyebilirim. Zaten kalktığımızda hava kararmıştı. Biraz yürüyüş yapalım dedik ve Sinan'ın aklına waffle yemek geldi. Biz yürüdük Bebek'e doğru. Aldık wafflelarımızı ve daha ilk dakikada, ben yarısını üzerime döktüm. Sağolsun Sinan abim üzerimi temizledi de, normal hayatımıza devam edebildik!
   Bu arada yalı dairelerini ve yatları da çok beğendik. Murat ve Sinan hemen birar tane almaya kalktılar! :) Neyse ki durdurabildim!!!
   Bir Pazar da böyle geçmiş oldu. (Hep Pazar aktivitelerinden bahsediyorum, gözümden kaçmadı :)

Hiç yorum yok: